Her annenin kabusu haline gelen o an: sofrada dakikalarca oturulmuş, yemekler hazırlanmış ama çocuğun ağzına tek lokma bile gitmemiştir. Peki, bazı çocuklar neden yemek yeme konusunda isteksizdir? İştahsız çocuklar neden bu kadar yaygındır ve bu durum nasıl yönetilmelidir?

İştah Doğuştan mı Gelir?

Evet, tıpkı diğer karakter özellikleri gibi çocukların yemek yeme alışkanlıkları da doğuştan gelen bir eğilimdir. Ancak bu tek başına belirleyici değildir. Annenin hamilelik ve emzirme dönemindeki beslenme tarzı, çocuğun tatlara olan ilgisini büyük ölçüde etkiler. Örneğin; gebelikte çeşitli sebze ve meyve tüketen annelerin bebekleri, bu tatlara daha açık olur. Çünkü amniyon sıvısı ve anne sütü, annenin tükettiği besinlerin aromasını taşır.

İştahsızlık Her Zaman Duygusal Değil

Çocuk yemek yemiyorsa hemen “inat ediyor” diye düşünmemek gerekir. Özellikle mide problemleri, reflü, besin alerileri gibi fizyolojik nedenler çocuğun iştahsız davranmasına yol açabilir. Bu durumda yapılacak ilk şey, bir çocuk doktoru ile görüşmektir. Aksi halde çocuğun yaşadığı fizyolojik sorunlar göz ardı edilir ve yemek yeme süreci daha da travmatik bir hale gelir.

Annenin Tutumu Çok Önemli

İştahsızlıkla başa çıkarken annenin yaklaşımı belirleyici olabilir. Aşırı mükemmeliyetçi ya da kaygılı bir tutum, çocuğun yemekle olan ilişkisini daha da zorlaştırabilir. Yemek konusundaki baskı, zamanla çocukta duygusal bir direnç oluşturur. Bu nedenle yemek saatlerini savaş alanına çevirmemek, çocuğu özgür bırakmak ama yönlendirmek gerekir.

Ek Gıdaya Geçişte Yapılan Yaygın Hatalar

  • Erken başlama: İlk 6 ay sadece anne sütü yeterlidir. Su bile verilmesine gerek yoktur.

  • Hazır mamalara yönelme: Evde, mevsiminde, doğal malzemelerle hazırlanan yiyecekler en sağlıklısıdır.

  • Muhallebi ve şekerli besinlerle başlama: Ek gıdanın amacı kaloriden çok besin değeri sunmaktır. Sebze, meyve, et gibi besin gruplarına ağırlık verilmelidir.

“Yemiyorsa Aç Kalsın” Doğru mu?

Her çocuk için geçerli değildir. Reflüsü, alerisi ya da sindirim problemleri olan bir çocuğu bu yaklaşımla cezalandırmak, tedavi sürecini de aksatmak demektir. Yemeği reddeden çocuğun mutlaka fiziksel bir kontrolü yapılmalı, ardından davranışsal değerlendirmeye geçilmelidir.

Televizyon Karşısında Yemek Yedirmek Çözüm mü?

Kısa vadede işe yarasa da uzun vadede çocuğun yemekle duygusal bağ kurmasını engeller. Yemek, bir aktivite değil doğal bir ihtiyaç olarak kalmalıdır. Oyunla, ödülle, ceza ile ilişkilendirilen yemek, çocukta ileride sağlıksız alışkanlıklara neden olabilir.

Yemegi Oyunla

İştahsız Çocuğa Yemek Yedirmek İçin Pratik Taktikler

  • Sevmediği bir besini sevdiği bir yemeğin içine katmak (örneğin; ıspanaklı börek)

  • Tek bir yiyeceğe odaklanmak yerine alternatifler sunmak

  • Yemek hazırlığına çocuğu dahil etmek

  • Sofrada olumlu bir atmosfer oluşturmak

Özellikle Hangi Dönemlerde Beslenme Daha Önemli?

İlk 2-3 yıl, çocuk beslenmesinde kritik bir dönemdir. Bu dönemde alınmayan besinlerin beyin gelişimi üzerindeki etkisi kalıcı olabilir. Ayrıca ergenlik dönemi de ikinci bir hassas dönemdir. Beslenme alışkanlıkları bu dönemlerde şekillenir ve ileriki yaşlara taşınır.

Annelerin En Sık Yaptığı Beslenme Hataları

  • Erken ek gıdaya başlamak

  • Hazır mamalara ve şekerli gıdalara fazla yönelmek

  • Et yerine et suyunu kullanmak

  • Yetersiz besin çeşitliliği sunmak

  • İştahsızlığı kişisel algılayıp baskı uygulamak

Çocuğum Et Yemiyor, Ne Yapmalıyım?

Et, özellikle demir ve B12 açısından merkezi sinir sistemi gelişimi için vazgeçilmezdir. Bu nedenle çocuklarda vejetaryen beslenme uygun değildir. Et yemeyen çocukların mutlaka bir uzman eşliğinde beslenmesi düzenlenmelidir.

Sonuç: Yemekle Savaşma, Strateji Geliştir

İştahsız çocuklarla baş etmek sabır ve strateji ister. Anne olarak en önemli görev, çocuğun yeme alışkanlığını sağlıklı temeller üzerine kurmak. Bu konuda çok zorlanıyorsanız, çocuk psikiyatristi veya pedagog desteği almaktan çekinmeyin. Unutmayın; beslenme bir yarış değil, çocuğun yaşam boyu sürecek bir alışkanlık yolculuğudur.

Bir yanıt yazın